17 Şubat 2016 Çarşamba

BÜYÜK TAKIM !FUTBOLCUSU!

Futbol tarihi büyük kulüplere büyük umutlarla, astronomik rakamlarla transfer olan bir çok oyuncuya sahiptir. Kimileri efsaneleşmiş adını tüm dünyaya ezberletmiş, çocukların idolü olmuş, insanların hayallerini süslemiştir. Kimileri de kısa sürede yok olup isimlerini kaybedenler listesinin en üst sıralarına yazdırmışlardır. 
Büyük kulüpte oynamak futbolcu için bulunmaz nimettir. Her konuda en iyi imkanlara ve koşullara sahipsinizdir. Birlikte oynadığınız oyuncular da futbol hayatınız boyunca  birlikte oynadığınız en iyi oyunculardan oluşur. Tüm bunlara rağmen bireysel olarak başarısız olmak dışarıdan imkansız gibi görünebilir ama aslında çok ama çok zordur büyük takım oyuncusu olmak.
Öncelikle büyük takım her zaman atak oynamak zorundadır. Bu taktiksel kurguya uyum sağlamak özellikle geniş alanda başarılı atak oyuncuları için büyük zorluklara sebep olur. Tam tersine bakarsak oyunu kendi yarı alanında kabul etmeye alışkın defans oyuncularıda oyunu önde oynamanın zorluklarını yaşarlar. 
Taktiksel zorluk en kolay aşılabilir kısmıdır. Takımın tek yıldızı olmaya alışmış oyuncular her oyuncunun yıldız olduğu yerde beklediği ilgiyi göremeyebilir. Buna alışamayan oyuncu saha içinde veya dışında daha fazla şey yapmaya çalışarak hem fiziksel hemde zihinsel olarak çöker. 
İşin bir de taraftar ve camia baskısı kısmı vardır. Geldiği takımda ne yaparsa yapsın desteklenen, alkışlanan oyuncu yaptığı hatalarda tribünden gelen homurdanmalara kulaklarını kapatamazsa tekrar tekrar aynı hataları yapması kaçınılmaz olur. Buna ek olarak yerel medyadan ana akım medyaya geçişte eleştirel olarak büyük handikap yaratır.  Çünkü bazı yazarlar ve yorumcular iyi de olsa kötü de olsa mutlaka eleştirilecek kötü bir yön bulur yada yaratırlar. Okumamak veya izlememek mümkün olsa bile birileri olup biteni mutlaka anlatacaktır. Yani kaçabilmek mümkün değildir. 
Tüm bunlar yetmezmiş gibi futbolcunun her adımı takip edilir. Saha sonuçlarının özel yaşantıyı en çok etkileyen ülkelerden biri olduğumuz için ayda bir kere, izin gününde gece dışarı çıkan bir futbolcu bile eğer kötü sonuçlara aldırış etmeden çıkmaya devam ederse adı alemci olarak anılabilir. Bu durumda camiaya yakışmayan hareketler kapsamına girdiği için kısa sürede kapının önüne koyulabilir. Bu işin masum kısmı tabi ki. Diğer taraftan büyük şehirde ki talebe kayıtsız kalamayan futbolcularda fiziksel olarak çöküntüye uğrar. Buna bağlı olarak sahada yeterli performansı gösteremez. Çıktığı o görkemli sahneden tek perdelik bir oyunla veda eder seyirciye.
Büyük takımda oynamak için sadece iyi futbolcu olmak yeterli değildir. Her koşula uyum sağlamak, sürekli çalışmak, hem fiziken hem de mental olarak gelişmek gerekir. 
İyi olmak değil her zaman çok iyi olmak zorunluluktur. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder